Popüler kültür üzerinde ölçülemez bir etkiye sahip olan Pokemon, yıllar boyunca çeşitli tartışmalardan payını aldı. Bu tartışmalardan en dikkate değer olanlarını sizlerle paylaşıyoruz. İşte duyduğunuzda şok olacağınız Pokemon tartışmaları!
Kaynak: https://www.mentalfloss.com/article/6…
9. Pokemon’un ilk sezonundan bir bölüm, ışıklı ve renkli içeriği nedeniyle yasaklandı.
Pokémon’un, ilk sezonlarında yer alan birkaç bölümü, ateşli silahlar, cinsel içerik ve diğer uygunsuz konular nedeniyle bazı ülkelerde yasaklandı. Ancak, bu bölümlerden biri olan ‘Electric Soldier Porygon’un yasaklanma nedeni ise hepsinden farklı. İlk sezonda yer alan bu bölüm, ekranda art arda kırmızı ve mavi yanıp sönen bir patlama sahnesi içeriyor.
Bölümün yayınlanmasının ardından, 700’e yakın çocuk, şiddetli baş dönmesi, baş ağrısı ve hatta nöbetler nedeniyle hastaneye kaldırıldı.
Bu skandal ile yayın hayatı tehlikeye giren Pokemon, beş aylık yayın yasağı cezası aldı. Cezanın ardından, Amerika’da yayınlanmaya başlayan çizgi diziye söz konusu bölüm dahil olmadı.
8. Jynx karakteri, görünüşü nedeniyle ırkçı kabul edildi.
Carole B. Weatherford isimli yazar, Black World Today için yazdığı makalesinde Jynx’i odak noktasına aldı. Yazar, makalesinde karakterin görünüşünün ırkçı eleştiriler içerdiğine değindi. Siyah teni, büyük pembe dudakları, şaşkın gözleri, göğüs dekoltesi ve oynak kalçaları ile dikkat çeken Jynx’in insani bir görünüşe sahip olduğunu söyledi.
Tartışmalara yol açan makalenin ardından, yapımcılar Jynx’in ten rengini değiştirerek mora boyadı.
Günümüze kadar mor ten rengi ile gelen karakterin önceki sezonlardaki görünümü de değiştirildi. Ayrıca, karakterin orijinal tasvirini içeren bölümler yasaklandı.
7. Pokemon, Satanizm ile ilişkilendirildiği için bazı toplumlardan tepki topladı.
Birçok popüler içerik gibi, Pokemon da Satanizm ile ilişkilendirildi. Giderek daha popülerleşen Pokemon, kaçınılmaz bir şekilde bazı kesimlerin hedefi haline geldi. Dini topluluklar ve bazı ebeveynler, Pokemon çağırma sahnelerini, şeytan çağırmakla ilişkilendirerek dizinin alegorik bir yapısının olduğunu dile getirdi.
Bir papaz, Pokemon oyununun ana fikrini iksir ve büyülerle insanları kontrol etmek olduğunu söyledi.
2000 yılında, bir dini grup, Pokémon’lardan birinin alnında bir pentagramın görülebildiğini iddia eden broşürler dağıtacak kadar ileri gitti.
6. Pokemon oyun kartlarındaki çizimlerde Nazi sembolü gamalı haç dikkat çekti.
Bazen, kültürel farklılıklar istenmeyen tartışmalara yol açar. Oyun kartlarında dikkat çeken, gamalı haç benzeri çizim de kültürler arasında bir gerginliğe yol açtı. Japon kültüründe şans anlamına gelen bu sembol, yabancı ülkelerce Nazi işareti olarak algılandı. Pokemon’un yaratıcıları ise olayı büyütmemek için kartlarda değişikliğe gitti.
5. Kadabra isimli Pokemon, telif hakkı ihlali ile suçlandı.
1999’da Uri Geller adında bir ‘psişik şovmen,’ kaşık taşımasıyla bilinen psişik Pokemon karakteri Kadabra’nın kendisine benzediğine dair bir iddiada bulundu. Kaşık bükme numarasıyla tanınan Geller, aynı zamanda Kadabra’nın kafasında ve göğsünde Nazi sembollerine benzer işaretler olduğunu söyledi.
Geller, Nintendo’nun kendisini ‘kötü, gizemli bir Pokémon karakterine’ çevirdiğini iddia etti.
Bu iddialar ışığında şirkete milyonlarca dolar telif davası açtığını söyleyen Geller’a, Pokemon yapımcıların yanıtı geri çekilmek oldu. Kadabra’yı diziden kaldırdılar. Ancak, yıllar boyunca Pokemon severlerden Geller’a gelen mesajlar, onun fikrini değiştirmiş olacak ki, 2020’de Geller tüm davalarından vazgeçerek Nintendo’dan özür diledi.
4. 2012’de, hayvan hakları topluluğu PETA, oyunların hayvan istismarını teşvik ettiğini iddia etti.
Hatta, yermek amacıyla, Pokémon Black & Blue adlı kendi parodi oyunlarını piyasaya sürecek kadar ileri gittiler.
Örgüt, Pokemonların topların içinde beklemelerini, sirk hayvanlarının zincirlenip araçlarda bekletilmesine benzetti.
PETA, ‘Gerçek hayat ile organize hayvan dövüşleriyle dolu bu kurgusal dünya arasındaki fark, Pokémon oyunlarının gerçekten korkunç olan şeylerin pembe resimlerini çizmesidir’ açıklamasında bulundu.
3. Uygun olmayan ortamlarda Pokemon arayışı, Pokemon Go oyununu zora soktu.
Telefonunuz aracılığıyla gerçek dünyada sanal Pokémon’u görmenizi ve yakalamanızı sağlayan artırılmış gerçeklik uygulaması Pokemon Go, piyasaya sürüldükten sonra bazı zorluklarla mücadele etti. Big Ben ve Central Park gibi dünya çapındaki birçok önemli yer, oyuncuların Pokemonları temin edebileceği ve ödüller için savaşabileceği PokeStop’lar haline geldi.
Sanal Pokémon, soykırım müzeleri, New York City’deki Sıfır Noktası ve Auschwitz dahil olmak üzere daha ciddi yerlerde ortaya çıkıyordu.
Bu olaylar sonucunda, tesis sahipleri oyunculara Pokemon yakalamamaları konusunda yalvarmak zorunda kaldı! Kısa süre sonra oyunun geliştiricileri, PokeStop’ları bu tür ciddi yerlerden kaldırdı.
2. Pokemon oyuncuları, kumara benzetilebilecek çeşitli oyunların oynandığı bir alana sahipti.
Oyunları oynamak için gerçek paraya ihtiyaç olmamasına rağmen, teoride çocuklara nasıl kumar oynandığını öğretti. Bu nedenle, 2020’de, İngiltere’deki oyun denetleme kurumu, kumarvari içerikler barındırması halinde oyunlara 18 yaş üzeri derecelendirmesi kazandıracak bir yasa çıkardı.
1. Pokémon’un en güncel tartışması, değiş tokuş oyun kartları dünyasına geri dönüyor.
Son birkaç yılda, kart satışları 90’ların sonundaki Pokemania’ya rakip olarak önemli bir artış gösterdi. Doğal olarak, düşük stok ve boş raflar, bazı sorunlara yol açtı. 2021’in başlarında, belirli kişilerin bütün kartları satın alıp kara borsada sattığı ortaya çıktı. Hayranlar, yüksek fiyatlara şiddet ve kavgayla yanıt verdi. Bu olayın ardından kartlar geçici olarak raflardan kaldırıldı.