Netflix’te Gözden Kaçan Ancak İzleyince Çok Etkileneceğiniz Efsane Filmler!

The Physician, 2013 yılında vizyona girmiş İbni Sina’nın hayatından kesitleri anlatan etkileyici bir macera filmi. Öyle ki filmi izleyenler İbn-i Sina ile yan yana gelmek istiyor, onunla tanışmak fikrinin film ile birlikte heyecan verici olduğunu aktarıyorlar. Noah Gordon tarafından yazılan ‘The Physician- İbni Sina’nın Talebesi Hekim’ adlı kitaptan uyarlama olan filmde Ben Kingsley ve Stellan Skarsgard başrollerde yer alıyor. Merak edenler için filmin IMDB puanı 7.2, Netflix’te bulabilirsiniz.

Psikolojiye ilgi duyuyor, gerilim filmlerini de birazcık seviyorsanız bu filme bir göz atın. 2019 yapımı film sizi karanlığa çağırıyor! Dakota Johnson’ın başrol oynadığı film oldukça esrarengiz başlıyor. Barda unutulmuş bir telefonu açan kocanın bu olayın ardından eşinin başına gelen korkunç olaylara tanık oluyor.

Netflix’in az bilinen ama izleyicilerin ilgisini oldukça çeken filmlerinden biri olan The Hater, 2020 yapımı bir sosyal gerilim filmidir. Film konusu gereği nefret söylemi ve sosyal medyada yapılan zorbalıkları işliyor. Bir hukuk öğrencisinin kendisini sevdiği kıza ve ailesine kanıtlama çabasının nelere mal olabileceğini sahneye yansıtıyor.

Anthony Hopkins ve Jonathan Pyrce’nin başrollerinde yer aldığı film 2019 yapımı. Film ilk kez Netflix’te gösterime girdi ve aslında biyografik bir dram olarak geçiyor. Konusu ise afişinden de anlaşılacağı üzere iki din adamının farklı görüşleri savunurken verdiği mücadeleyi anlatıyor. İzleyiciler film esnasında ister istemez kendi kendilerine konuştuklarını ve arkadaşlarıyla izleyenler için güzel bir tartışma konusu olduğunu söylüyorlar. IMDb: 7.6.

Birçok izleyici için çarpıcı olan sahneleri ile akıllara kazınan Beasts of No Nation, dünya ve varoluşunu sorgulamak isteyenler için doğru bir seçenek olabilir. Eğer bugün harika bir gün geçirmediyseniz ve hayatın bazı gerçeklerini öğrenmek istiyorsanız bu filme bir şans verin. Uzodinwa Iwala’nın aynı adlı romanından uyarlanan filmde Afrika’da yaşanan iç savaşta yurdundan ve ailesinden kopartılan bir çocuğun hikayesi anlatılıyor.

Mükemmel sahneleri ve başarılı oyunculukları ile 2019 yapımı film 1970’li yılların komedyeni Rudy Ray Moore’un hayatını anlatıyor. Fakat aynı zamanda 1975 yılında yayınlanan Moore’un Dolemite adlı filmini de bu filmin içinde izliyoruz! Gülmeyi ve düşünmeyi severlerin ilgisini çekecek, Moore hayranlarının ilgiyle seyrettiği bu filmin IMDb puanı 7.3.

2016 yapımı filmin senaryosu Mike Flanagan ve Kate Siegel ait. Siegel aynı zamanda oyuncu kadrosunda yer alıyor. Bu nedenle olsa oyunculuklar izleyiciyi gerçek mi kurgu mu ikilemine düşürmüş. Hikaye ise oldukça can alıcı. Ana karakter Maddie sağır bir kadın ve kitabını bitirmek üzere ormanda tek başına yaşamaya karar veriyor, desek yeterli olur mu? 6.6 IMDb puanına sahip olan bu filme bir fırsat verebilirsiniz.

Aramızdaki genç ruhlar Amerikan spor drama filmlerini pek bir seviyor, High Flying Bird’de bunlardan biri. 2019 yapımı olan filmde bir spor menajeri olan Ray Burke’nin kariyerinin tehlikeye girmesini ve ardından sorunu çözmek için ilginç bir açığı ortaya çıkarmasını konu alıyor. İzleyenler filmi oldukça akıcı bulduklarını belirtiyor.

Suç dramlarını seviyorsanız karşınızda tarihi 1968 Demokratik Ulusal Konferansı’nda Vietnam Savaşı Chicago’ya dayanan bir film. Bu dönemde ayaklanan ve hükümete karşı halkı galeyana getirerek protestolar düzenleyen yedi eylemcinin 1969 yılında görülen meşhur duruşmasını anlatıyor.

Bir çiftin yatak odasında en fazla ne olabilir ki, demeyin! Bu film sizi şaşırtabilir…Stephen King’in muazzam hayal gücüyle taçlanmış hikayede tüylerinizi diken diken edecek bir takım olaylar silsilesi yaşanacak. Aslında siz de karakter ile birlikte yaşayacaksınız, diyebiliriz. Korkunun ve gerilimin dibini sıyırtacak bu yapımı izleyenler tekrar izlemek istiyor. Yalnızca şunu söylemek gerek, hanımefendinin yerinde olmak istemeyeceksiniz.

2019 yapımı filmin konusu ve işleyişi oldukça farklı. Hikayede uzak gelecekte yaşanması muhtemel görülen bir olay anlatılıyor. Bir robot bir kız çocuğuna annelik yapıyor ve onu yetiştiriyor. Fakat bir anda huzurlu giden hayatları bir yabancının eliyle bozuluyor.

Walter White ve Jesse Pinkman ikilisini çok özledik! 2019 yılında özleyenler için yeni mini bir film yayınlandı. Hikaye tam da meraklısı için Walter White’ın ölümünden sonra Jesse Pinkman’a ne olduğunu anlatıyor. Dizinin bitişinin ardından boşluğa düşen zihinler Pinkman’ın başından geçenleri bu film ile öğrenebilir!

1970’lere götüren film aslında o dönemin senaristlerinden Orson Welles’in daha önce tamamlanamamış filmi! Welles’in kurgucusu Bob Murawski, Welles’in kızı Beatrice ve Bogdanovich’le birlikte, kurguyu 100 saatlik kayıttan derlemiştir. Bu nedenle sinema dünyası için oldukça değerli görülüyor. Bu çok katmanlı filmde eleştiri ve komedi yan yana yer alıyor. Hem eğlenecek hem de ortak yapımlı bu siyah beyaz film ile dramanın dibine vuracaksınız. Önemli bir not ekleyelim, Welles bu filmin ilk 45 dakikasına 6 yıl boyunca çalışmıştır.

The Irishman birçoğumuzun karşılaştığı ancak gözden kaçırdığı bir film. Biyografik suç temalı filmlerin arasında belki de en esrarengiz olanı olabilir. Başrollerinde Robert De Niro ve Al Pacino varken tersi düşünülemezdi herhalde. Üstelik filmin yapımcılığını da Robert De Niro, Martin Scorsese, Randall Emmett gibi sinema dünyasının önemli isimleri üstleniyor. Film, Amerikan tarihine ve belki de tarihin akıl almaz suç olaylarından olan işçi lideri Jimmy Hoffa’nın bir anda kayboluşuna değiniyor.

Rosamund Pike’ın başarılı oyunculuğu ile izleyenleri mest ettiğini izlerken çok sevdiğimiz bu oyuncuya gıcık olmaya başladığımızda anlıyoruz. 2021 yapımı olan film bir gerilim filmi ancak izlerken gülmemek de elde değil. Filmde bir suç draması işleniyor. Nerde ne yapması gerektiğini iyi bilen bir yasal vasi olan Marla sonunda mükkemmel bir müvekkil seçiyor ve hikaye başlıyor. Film, Altın Küre Müzikal veya Komedi Dalında En İyi Kadın Sinema Oyuncusu Ödülü’ne layık görüldü.