İzlerken Kanınız Donabilir: Psikolojinizi Altüst Etmeye Aday En İyi Psikopat Filmleri

İlk filmimiz, beklenmedik sonları sevenleri mutlu edecek türden. Film, henüz doğmamış çocuklarını kaybeden bir çiftin bir yetimi evlatlık edinmesini ve sonrasında gelişen olayları konu alıyor. Başlarda gayet saygılı, sakin ve tatlı gözüken bu çocuğun sakladığı sırlar ortaya çıktığında şok olmanız muhtemel. Korku-gerilim türündeki bu film, korku filmlerinde doğa üstü olaylardan sıkılanlar ve psikopatların konu edildiği filmleri sevenler için harika bir seçenek!

Sıradaki filmimiz özgün senaryosuyla dikkatleri üzerine çekiyor. Filmin ana karakteri, çoklu kişilik bozukluğundan muzdarip ve tam 23 farklı alter egoya sahip. Bu alter egolardan en baskın olanıysa tam bir psikopat. Filmde başrolün 3 kızı kaçırmasını, bodruma hapsetmesini ve onlarla farklı karakterlerine bürünerek kurduğu ilişkiyi izliyoruz. Konu olarak çok ilginç olmasının yanında, 23 farklı karakteri tek başına canlandıran James McAvoy’ı başrolde izlemenin keyfi bir başka!

Tarantino sevenler buraya! Her filmi olay olan Tarantino’nun bu filminde psikopatlığa doymanız mümkün. Sahneleri, hikayesi, müzikleri ve oyunculuklarıyla Katil Doğanlar’ın çok farklı bir film olduğunu şimdiden söyleyelim. Film, seri katil olan bir çifti konu alıyor. Zaten bundan daha psikopatça bir şey olamaz! Woody Harrelson’ı psikopat bir katil rolünde izlemek istiyorsanız bu filmi kaçırmamalısınız.

Gerilim-dram türünde olan bu film; Jean-Baptiste Grenouille’in ilginç hayat hikayesini, kokulara olan tutkusunu ve parfüm yapımında görülmemiş bir yetenek olmasını anlatıyor. Parfüm üstadı başrolümüz filmin sonlarına doğru kendi kokusunu bulmak için ilginç tekniklerle bir parfüm yapıyor ve akıl almaz olaylar gerçekleşiyor. Psikopatlığın dibine vuran bu hikayenin anlatıldığı filmi kesinlikle izlemelisiniz.

Bu filmde Antonio Banderas, estetik cerrahı olarak başrolde karşımıza çıkıyor. Bir kazada yüzü yanan eşini eski haline döndürmek için insan derisine yakın bir madde üretiyor fakat ne yazık ki eşini kaybediyor. Yaşadığı travmatik olaylar sonucunda aklını yitiren doktor, geliştirdiği tekniği intikam almak için kullanıyor. Senaryosu oldukça dikkat çekici olan bu filmin sonunda şok olacağınız gerçekler sizi bekliyor!

Sırada yer aldığı yapımlarda kılıktan kılığa giren, adeta bukalemun gibi şekil değiştiren aktör Christian Bale’in oyunculuğunu konuşturduğu American Psycho filmiyle karşınızdayız! İçinde bulunduğu düzenden bunalan ve bunu çok geç fark eden bir adamın hikayesini anlatan filmi izlerken kendinizi sık sık başrol yerine koymanız mümkün. Başrol ile empati kurmanız ve başrolün neden psikopata bağladığını anlamanız da çok olası. Size hayatı sorgulatacak, gizli mesajları ve şaşırtan sahneleriyle de derin düşüncelere dalmanızı sağlayacak bu filmi kaçırmamanızı öneririz.

Dahilikle delilik arasında yürüyen yönetmen David Lynch’in yine anlaşılması zor ve ayrıntılarla dolu filmlerinden biri Blue Velvet ile karşınızdayız. Film, tam anlamıyla bir psikopatı konu edinmese de oldukça rahatsız edici sahneler içermesi ve psikopat karakterler barındırmasıyla beklentinizi fazlasıyla karşılayacak türden. David Lynch filmlerine alışkın değilseniz filmi çok dikkatli izlemenizi, hatta filmden önce ve sonra araştırma yapmanızı öneriyoruz. Filmde gösterilen her sahnenin, cismin, karakterin, rengin ve sesin bile altında yatan farklı anlamlar olduğunu unutmayın! Verdiği gizli mesajlarla bilinçaltınızın derinlerine girecek bu filme bayılacaksınız.

Bir sonraki filmimiz; geceleri kaza, suç gibi olayları kamerasına kaydedip haber kanallarına satan bir hırsızın öyküsünü konu ediniyor. Başarılı oyuncu Jake Gyllenhaal’in başrol oynadığı film, özgün senaryosuyla birçok ödülün de sahibi. Obsesif ve psikopat ruh hallerini çok güzel yansıtan başrolümüz ise bu filmdeki performansıyla BAFTA En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’ne layık görülmüştü. Böylesine özgün bir senaryoyu ve olağanüstü oyunculuk performansını kaçırmamanız gerektiğini düşünüyoruz.

Sinema tarihinin en karizmatik aktörlerinden Robert De Niro’nun bu filmdeki halini görünce çok şaşıracaksınız! Usta oyuncu; alıştığımız karizmatik mafya rolünden sıyrılıp savaş sonrasında taksi şoförlüğü yapan bir adamın yaşadığı bunalımı, toplumun içine bir türlü karışamayışını çok başarılı şekilde canlandırıyor. Sonuyla da şaşırtan bu filmi kesinlikle izlemelisiniz! Ayrıca bu filmde Jodie Foster’ın küçüklüğünü de görebilirsiniz!

Aynı isimli kitabından uyarlanan A Clockwork Orange, kült bir yapım olmakla birlikte Stanley Kubrick’in yönetmenlik şaheserlerinden de biri. Otomatik Portakal; iç karartıcı ve distopik yapısıyla, klasik ve gerilim dolu müzikleriyle, rahatsız edici sahneleri ve psikopat karakterleriyle tam bir başyapıt! Şimdiden izleyeceğiniz en değişik filmlerden biri olacağının garantisini veriyoruz!

Psikopatlar camiasının en büyük isimlerinden Joker’i konu edinen ve Joker başrolü ile Joaquin Phoenix’i En İyi Erkek Oyuncu Oscar Ödülü’ne kavuşturan bu filmi izlerken karmaşık duygular yaşayacağınızı şimdiden söyleyelim. İyilik ve kötülük kavramlarını sürekli sorgulayacağınız, izlerken tüylerinizi diken diken edecek, Joker’e sempatinizi kat kat artırması muhtemel bu filmi kesinlikle izlemenizi tavsiye ediyoruz!

Stephen King’in aynı isimli korku romanından başarılı bir şekilde uyarlanan ve usta yönetmen Stanley Kubrick tarafından çekilen Shining’i hala izlemediyseniz çok şey kaybediyorsunuz! Sinematografik olarak inanılmaz sahnelere sahip, ince ayrıntılarla dolu ve bir dehanın kaleminden çıktığı çok belli olan bu filmin konusu; otel çalışanı bir adamın ailesiyle bu otelde yalnız kalmasını ve bu süre boyunca aklını yitirmesini konu ediniyor. Filmde Jack Nicholson ve başarılı aktris Shelly Duvall’ı başrollerde izlemek de ayrı bir zevk!

Bir diğer önerimiz, psikopat filmi denince akla gelen ilk yapım Psycho. Bu film, psikozlu bir katilin hikayesini konu ediniyor. Alfred Hitchcock’un en başarılı yapımlarından olan Psycho, korku-gerilim filmlerinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak da sayılıyor. Sürpriz sonlu ve insanın kanını donduran bu siyah-beyaz filmi kesinlikle izlemelisiniz!

Yedi ölümcül günah, bir seri katil ve iki polis. Dev isimler Brad Pitt ve Morgan Freeman’ın başrollerinde oynadığı bu suç-gerilim filmi, soğukkanlı bir katilin aranışını konu ediniyor. Konusu basit gibi dursa da film; içerdiği diyaloglar, göndermeler ve metaforlarla dikkat çekiyor. İzleyenin kanını donduran bu psikopatın hikayesini mutlaka görmelisiniz.

Son filmimiz ise hepimizin bildiği ya da en azından duyduğu en büyük psikopatlardan Hannibal Lecter’ın hikayesini anlatıyor. En kan dondurucu seri katillerden biri olan Hannibal, işlediği cinayetler sonucu öldürdüğü insanları yemesiyle biliniyor. Bu seri katilin aklına girmeye çalışan ve bir gizemi çözmekle uğraşan dedektif rolünde ise Jodie Foster’ı izliyoruz. Dedektif, başka bir seri katili yakalamak için Hannibal’ın yardımına ihtiyaç duyuyor. Anthony Hopkins’i psikopat bir seri katil rolünde izlemek istiyorsanız bu filmi kesinlikle kaçırmamalısınız.