94. Akademi Ödülleri için yarışacak isimler belli oldu. Biz de, ortaya koydukları iddialı performanslarıyla En İyi Oyuncu ve En İyi Yardımcı Oyuncu ödüllerine aday olan isimleri değerlendiriyoruz!
Not: Adaylıklarda kötü oyunculuk bulunmamakla birlikte, sıralama karışık olarak yapılmıştır.
Kaynak: https://www.buzzfeed.com/matthewhuff/…
20. Being the Ricardos — J.K. Simmons (En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Adayı)
Bu yılın en şaşırtıcı adaylarından biri, Aaron Sorkin dramasında William Frawley’e hayat veren yetenekli J.K. Simmons oldu. Simmons, neredeyse ortaya koyduğu her rolde profesyonelliğini kanıtlamayı başarıyor. Filmdeki performansının kötü olduğunu söylemiyoruz, ancak bu rolü, Simmons’ın yeteneğini göstermesine izin vermeyecek kadar kısıtlı. Bu sene Oscar ödülünü kazanması pek olası görünmüyor.
19. Belfast — Judi Dench (En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Adaylığı)
Dench, bu filmle sekizinci adaylığını alıyor. Belfast isimli topluluk dramasındaki tatlı ve dokunaklı sahneleriyle dikkat çeken Judi Dench, hafife alınmaması gereken bir performans ortaya koyuyor. Ancak, eksisi ne yazık ki filmdeki diğer oyuncuların gölgesinde kalması.
18. Being the Ricardos — Javier Bardem (En İyi Erkek Oyuncu Adayı)
Bir diğer şaşırtıcı adaylık, Bardem’in Lucille Ball’un kocası Desi Arnaz rolüyle layık görüldüğü En İyi Erkek Oyuncu adaylığı. Bardem, 2001’den beri dört adaylık ve No Country for Old Men’deki performansı için bir galibiyet elde ederek Akademi’nin favorisi haline geldi. Ama Simmons’ta olduğu gibi, Bardem bu filmde tek bir sahnede sözcü olmasının dışında çok fazla bir görev yapmadı.
17. Being the Ricardos — Nicole Kidman (En İyi Kadın Oyuncu Adayı)
Bakışları, tepkileri ve hareketleriyle karakterini tam olarak benimsemeye çalışan Kidman, yüz ifadeleri ve aksanıyla dikkat çekiyor. Bu filmde, performansıyla büyük vuruşlar yapıyor, ancak fazla çaba gösterdiği göze çarpıyor ve sahtelik belirgin hale geliyor. Altın Küre’yi kazanan ancak SAG ödülünü kaybeden Kidman kesinlikle Oscar’ın peşinde, ancak dört rakibi onu geride bırakıyor olabilir.
16. The Power of the Dog — Jesse Plemons (En İyi Erkek Oyuncu Adayı)
Plemons’ın ilk adaylığı tatmin edici bir sürpriz. Son on yılda Plemons’ı takip eden herkes onun dikkat çekici performanslar ortaya koyduğunu bilir. The Power of the Dog’da, Cumberbatch’in terörünün karşısındaki nazik, sessiz kardeş rolündeki performansı ona çok yakıştı. Ancak hak ettiğinden daha az ilgi gördü ve diğer oyuncuların gölgesinde kaldı.
15. Belfast — Ciarán Hinds (En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Adayı)
Kırk yılı aşkın bir süredir harika performanslar sunmasına rağmen, bu İrlandalı aktörün ilk Oscar adaylığı. Nazik büyükbaba rolünde, Judi Dench ve Jamie Dornan’ın karşısındaki birkaç iddialı sahnesi onu büyük oyuna yöneltiyor. Eleştirmenlerin Seçimi, Altın Küre ve SAG adaylıkları aldığı halde kazanması pek olası olmasa da, galibiyeti hak eden bir performans ortaya koyuyor.
14. Parallel Mothers — Penélope Cruz (En İyi Kadın Oyuncu Adayı)
Pedro Almodóvar’ın son filminde iki anneden birini oynayan Cruz’un adaylığı hoş bir sürpriz. Harika performansıyla Cruz bu adaylığı bileğinin hakkıyla elde ediyor. Film, ne yazık ki En İyi Film veya Yabancı Dilde En İyi Film dalında adaylık alamadı.
13. The Power of the Dog — Kodi Smit-McPhee (En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Adayı)
Smit-McPhee, bu filmin kilit noktası olarak öne çıkıyor. Yüksek bir performans sergilemiyor, ama oyunculuğu güçlü. Abartı ve gösterişten uzak rolü, etkili olmasına rağmen, onun bu listede daha üst sıralara gelmesini zorlaştırıyor.
12. The Lost Daughter — Jessie Buckley (En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Adayı)
Filmde, Olivia Colman’ın karakteri Leda’nın genç ve kötü anne versiyonunu canlandıran Jessie Buckley, son birkaç yılda filmografisini güçlendiren bir oyuncu. Buckley, karaktere bolca derinlik katıyor ve bu da Colman’ın performansını yüceltiyor. Ancak kadronun geri kalanından uzakta, geçmişe dönüş sahnelerinde kapana kısılmış olmak, yeteneklerini biraz da olsa engelliyor.
11. King Richard — Will Smith (En İyi Erkek Oyuncu Adayı)
Ali ve The Pursuit of Happyness filmleriyle heykelcikler için büyük mücadele verdikten sonra Smith, tenis dehaları Venus ve Serena Williams’ın babası Richard Williams’ı canlandırarak ödül sahalarına dönüş yapıyor. Richard’ın herhangi bir röportajını izlemek, onun gerçek hayatta ne kadar eksantrik olduğunu göstermeye yetiyor ve bu, Smith’e daha iddialı bir kişilik canlandırması için bolca alan sağlıyor.
10. King Richard — Aunjanue Ellis (En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Adayı)
Will Smith filmde daha uzun süreye sahip olsa da Aunjanue Ellis, onun eşi rolünde dikkatleri üzerine çekiyor. Ellis otuz yılı aşkın bir süredir bu işin içinde, ancak başarıyı If Beale Street Could Talk, When They See Us ve Lovecraft Country’deki rolleriyle henüz yeni kazanmaya başladı. Şimdi Venus ve Serena’nın başarısı için çileden çıkmış Richard ile başa çıkmaya çalışan Brandy olarak karşımızda. Oscar’ı kazanması pek olası değil, ama umarız ki bu, Ellis için gösterilen birçok adaylıktan ilkidir.
9. The Power of the Dog — Benedict Cumberbatch (En İyi Erkek Oyuncu Adayı)
Cumberbatch, belki de bu listedeki en tartışmalı seçim. Daha önce The Imitation Game’le aday gösterilen Cumberbatch, yine nevrotik bir eşcinsel karakteri oynuyor. Daha önce böyle bir rolde deneyimi olduğu için Cumberbatch karakterine bürünürken yabancılık çekmiyor ve yapmacıklıktan uzak, doğal bir oyunculuk sergiliyor.
8. West Side Story — Ariana DeBose (En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Adayı)
West Side Story, doğası gereği modern çağ için düzeltilemeyecek kusurlu bir hikaye sunuyor. Filmin atmosferi, özünde verdiği karanlık mesajlarla uyuşmuyor. Maria’nın, kardeşinin öldüğü gün onun katiliyle yattığına inanmamız bekleniyor. Ama tüm bun kusurlar bir kenara atıldığında, bu filmin merkezindeki parıldayan mücevher Anita. DeBose’a sadece en çok yöne sahip rol verilmekle kalmıyor, aynı zamanda filmin ilk yarısında en iyi şarkıyı, en iyi dans numarasını ve tüm komik esprileri de o alıyor.
7. The Tragedy of Macbeth — Denzel Washington (En İyi Erkek Oyuncu Adayı)
Washington’ın, Joel Coen’in Shakespeare uyarlamasındaki hırslı Macbeth olarak yoğun ve etkileyici sahneler üstlendiğini görmek heyecan verici. Hayal kırıklığına uğratmayan Washington, filmde Elizabeth dilini modern gösteriyor ve erkekleri, kadınları ve çocukları öldürürken bile onun hissettiklerini hissetmenizi sağlıyor. Shakespeare diyaloğunun zorluğunu ve oyuncularla seyirci arasında yaratılan mesafeyi göze aldığımızda, bu yılki adayların en zorlusu olsa da, Oscar’a en yakın olanı değil. Dokuz kez oyunculuk ödüllerine aday gösterilen ve iki kez kazanan Washington rakiplerini geride bırakarak bu sene de Oscar’ı evine götürebilecek mi, göreceğiz.
6. The Power of the Dog — Kirsten Dunst (En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Adayı)
Bu yılın En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında en iddialı ismi Kirsten Dunst. 12 yaşından beri sürekli iyi performanslar sergileyen Dunst, bu ödüle layık görülmek için geç bile kaldı. Bu filmde, Montana’nın ortasında kapana kısılmışken cinsiyetçi, homofobik kayınbiraderi tarafından zulme itilen sevimli bir eş ve anneyi canlandırıyor. DeBose’un performansı biraz daha gösterişli olsa da, bu filmde Dunst’ın sağladığı bazı nüans ve temelden yoksun.
5. The Lost Daughter — Olivia Colman (En İyi Kadın Oyuncu Adayı)
Sağlam performanslarla dolu uzun bir kariyerin ardından, The Favourite’deki Oscar ödüllü performansıyla birinci sınıf bir yıldıza dönüşen Olivia Colman, bu yıl da iddialı bir oyunculuk sunuyor. Colman, bu yıl En İyi Kadın Oyuncu dalındaki en güçlü isim.
4. The Eyes of Tammy Faye — Jessica Chastain (En İyi Kadın Oyuncu Adayı)
Tammy Faye Bakker’ı oynayan Jessica Chastain, bu filmde makyajla bambaşka bir hal alıyor. İki Oscar adaylığı bulunan güzel oyuncunun Ortabatılı Evanjelik televizyon yazarına tam vücut dönüşümü ona bu yıl da Akademi için yarışma fırsatı tanıyor. Hıristiyan şarkıcı ve talk-show sunucusu olarak Chastain, rolün içinde tamamen kayboluyor ve Bakker’ı o kadar kapsamlı bir şekilde somutlaştırıyor ki, film onu kesinlikle çarpıcı bir aday haline getiriyor.
3. CODA — Troy Kotsur (En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Adayı)
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü Troy Kotsur almalı! Sağır bir aktör olarak rol almak kolay bir başarı değil, bu nedenle Kotsur, CODA’da işiten bir kızın sağır babası olarak rol alırken diğer rakiplerinden bir adım öne geçiyor. Oscar ödüllü Marlee Matlin’in canlandırdığı duyma güçlüğü çeken Jackie ile birlikte olan Kotsur, Massachusetts’te bir balıkçı teknesi işletiyor. Çift, işiten kızlarına büyük ölçüde güveniyor ve müzisyen olmak için üniversiteye gitmesi durumunda karşılaşabilecekleri engellerle yüzleşmek için mücadele ediyor.
2. Tick, Tick… Boom! — Andrew Garfield (En İyi Erkek Oyuncu Adayı)
Şarkıcı olmayan bir oyuncunun sırf ünlü diye bir müzikal rolde oynaması çoğu zaman bir felaket reçetesidir. Andrew Garfield, bu algıyı resmen yıkarak hayran verici bir performans ortaya koyuyor. Garfield inkar etmesi imkansız olan güzel nüanslı, tatlı, insani bir performans sergiliyor. Bu sene Oscar’ı kazanması mümkün.
1. Spencer — Kristen Stewart (En İyi Kadın Oyuncu Adayı)
Prenses Diana’nın hikayesinin harika bir sinematografiyle gözler önüne serilmesine vesile olan Spencer, başrolünde sessiz ve derinden ilerleyen Kristen Stewart’ı bulunduruyor. Alacakaranlık filmleriyle büyük miktarda para kazanan Stewart, son on yılını bağımsız film dünyasında yer almaya adadı. Kusursuz Jacqueline Durran kostümleri içinde onun performansını izlemek keyif verici. Belki de bu rol, Stewart’a Oscar kazanması için fırsat tanır.