Labirent yani özgün adıyla Maze Runner, serideki 3 filmle bir dönem çok ilgi çekmişti. Serinin ilk filmi yıllar sonra Netflix’te dünya çapında en çok izlenen dördüncü film oldu. Serinin 2 filmi de Türkiye’de çok izlenenler arasına girdi.
Serinin ilk filmi 2014 yılında Wes Ball tarafından yönetilmişti. Serinin üç filmi bulunuyor:
Labirent: Ölümcül Kaçış
Labirent: Alev Deneyleri
Labirent: Son İsyan
Hikaye, paslı bir asansörde kim olduğuna dair hiçbir şey hatırlamadan uyanan, ancak diğer çocuklarla birlikte karmaşık bir labirentin ortasınada kaldığını öğrenen 16 altı yaşındaki Thomas’ı konu alıyor.
Labirent ölümcül tekno-organik yaratıklarla doludur. Thomas ise kaybettiği kimliğini geri kazanmaya çalışırken labirentten çıkış yolunu bulmaya çalışır.
Serinin ilk filmi beyazperdede gösterime girdikten sonra, orijinal romanın gergin ve gizemli atmosferini başarıyla yansıtan performansı, yönetmenliği ve görsel efektleriyle övgü almıştı. Görünüşe göre film yıllar sonra yeniden popüler olmuş durumda.
LABİRENT SERİSİ FİLMLERİ
Serinin ilk filmi Labirent: Ölümcül Kaçış 2014 yılında yayınladı. Film, 34 milyon dolarlık bütçesine karşılık dünya çapında gişede 348 milyon doların üzerinde hasılat yaptı.
Gişedeki büyük başarısının ardından devam filmi Labirent: Alev Deneyleri 18 Eylül 2015’te izleyici ile buluştu. Üçüncü ve son film Labirent: Son İsyan ise 26 Ocak 2018’de gösterime girdi.
LABİRENT 4 OLACAK MI?
Peki, yeni bir Labirent filmi gelecek mi? Büyük ihtimalle evet… Screen Rant, bu ayın başında yayınlanan haberinde Disney’in Labirent 4’ün geliştirilme aşamasında olduğunu doğruladığını duyurdu.
SERİNİN IMDb PUANLARI NASIL?
Labirent: Ölümcül Kaçış: 6.8
Labirent: Alev Deneyleri: 6.3
Labirent: Son İsyan: 6.3
Bu makalenin ardından En İyi Bilim Kurgu filmleri listesine de bakabilirsiniz.
Dinozorlar Jurassic Park’taki gibi geri dönebilir mi?
Harvard Üniversitesi’nden genetik bilimci George Church 10 yıldan uzun bir süredir nesli tükenen türleri geri getirmek için çalışma yürütüyor. O ve ekibi yıllardır mamutları geri getirme projesi üzerinde çalışıyor. Peki, dinozorlar geri dönebilir mi? İşte bu konudaki görüşler…
Ünlü Jurassic Park filminde bilim insanları, kehribar içindeki sivrisineklerin midelerindeki kandan 80 milyon yıllık dinozor DNA’larını çıkarmıştı. Peki, gerçek hayatta devasa boyutlardaki dinozorlar geri dönebilir mi? Jurassic Park gerçek olabilir mi? Bu soru bugünlerde merak konusu… İşte farklı kaynaklardan yorumlar:
Makalede görüşleri yer alan Londra Doğa Tarihi Müzesi’nden omurgalı paleontoloğu Susie Maidment, Jurassic Park’taki gibi amber içinde milyonlarca yıl saklanan DNA dolu sivrisineğin soyu tükenmiş bir dinozorun yeniden yaratılmasına yardımcı olabileceği fikrini reddediyor.
Maidment, bilim insanlarının elinde 50 milyon yıllık sivrisinek kanı gibi görünen bir şey olmasına rağmen DNA bulamadıklarını ve bir şeyi yeniden inşa etmek için DNA’ya ihtiyaç olduğunu belirtiyor.
10
Maidment, kehribar konusunda ise şunları belirtiyor: “Dinozorların zamanından kalma sivrisineklerimiz var ve bunlar amber içinde saklanıyor. Ancak kehribar bir şeyleri koruduğunda, yumuşak dokuları değil kabuğu koruma eğilimindedir. Yani sivrisineklerin içindeki kanı kehribar içinde muhafaza edemezsiniz” (Kaynak)
‘DİNOZORLAR ZATEN HALA BİZİMLE’
Maidment Live Science’a yaptığı açıklamada ise dinozorların zaten hiçbir zaman tümüyle yok olmadığını; kuşların et yiyen dinozorlardan evrimleştiğini, dolayısıyla kesin biyolojik tanımla bu ortak atadan evrimleşen her şeyin, aynı anatomik özellikleri paylaşan bir dinozor olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Dinozorların neslinin tükendiğini söylüyorlar ama yalnızca kuş olmayan dinozorların nesli tükendi. Kuşlar dinozordur ve kuşlar hâlâ evrimleşiyor, bu yüzden kesinlikle yeni kuş türlerinin evrimleştiğini göreceğiz ve bunlar da yeni dinozor türleri olacak”.
ELDE DNA VAR MI?
IFL Science ise Maidment ile 2023 yılında görüşmüş. Bu daha yeni röportajda “Aslına bakılırsa fosil kayıtlarındaki en eski DNA muhtemelen yalnızca bir milyon yaşında, belki biraz daha fazla yaşında. Dinozorların nesli 66 milyon yıl önce tükendi, dolayısıyla bu noktada kesinlikle dinozorlara ait bir DNA’ya sahip değiliz. Ancak artık bir miktar kanımız var, dolayısıyla dinozorlardan korunmuş bazı kırmızı kan hücrelerimiz” görüşünü paylaşıyor.
TERSİNE MÜHENDİSLİK
IFL Science’ın haberine göre devam eden birkaç farklı teknik daha var. Bunlardan biri tersine mühendisliktir. Bu fikir dinozorların doğrudan torunları olan kuşları alıp, onların genetiğiyle oynayarak dinozor gibi bir şey üretebileceğiniz tezine dayanıyor.
BİR DE FARKLI GÖRÜŞ
Independent’ın haberine göre ise Northampton Üniversitesi’nden genetik bilimci Dr. Jamal Nasir dinozorların geri gelmesi imkansız olmadığı görüşünde. Nasir “Evrim büyük ölçüde stokastiktir ve illa ileriye doğru girmek zorunda değil; birden fazla yöne gidebilir. Dinozorların geri dönmesinin ters yönde gerçekleşme ihtimalinin daha yüksek olduğunu iddia ediyorum çünkü yapıtaşları zaten var” diyor.
Ona göre bu ihtimalin gerçekleşmesi için uygun koşulların sağlanması gerektiğini belirtiyor. Ancak bu durumda dinozorların değil ama benzer canlıların tekrar ortaya çıkabileceğini savunuyor.
910
Natioanal History Museum’un sitesinde yer alan bir makalede bu konuda şu görüş var: Belirli koşullar altında kanın korunması, bilim adamlarının onda DNA bulacağı anlamına gelmiyor. Yani eski bir böceğin içinde bir dinozorun kanı bulunsa bile, ondan sürüngeni yeniden yaratma fırsatı garanti edilmez.